Yaşlamanın etkilerinin yüzden sonra en çok görüldüğü yer ellerimizdir. Ciltaltı yağ dokusunun azalması, cildin kendisinin incelmesi, kuruması ve kırışması ve genellikle güneşin etkisiyle oluşan lekeler ellerin yaşlı görünmesine neden olmaktadır.

El gençleştirmede hedef; yukarıda bahsedilen problemlere yönelik olarak ciltaltı yağ dokusunun yerine konması, cildin gençleştirilmesi ve lekelerin azaltılmasıdır. Problemlerin çokluğu tedavi alternatiflerinin çeşitliliğini artırmaktadır. Hangi tedavinin etkin olacağına muayene sonrasında karar vermekteyim.

Tedavi alternatiflerinden bahsetmek gerekirse;

  1. Yağ injeksiyonu; vücudun başka yerlerinden alınan yağ dokusunun ele enjekte edilmesidir. Yağ dokusunun kendisi dolgunluk sağlamakta, yağ dokusu içerisindeki kök hücreler ve büyüme faktörleri de cildin gençleşmesine yardımcı olmaktadır.
  2. Dolgu uygulamaları; hyalüronik asit içeren dolguların ciltaltına enjeksiyonu ile dolgun ciltaltı ve daha canlı görünen bir cilt elde edilmeye çalışılmaktadır.
  3. PRP; kendi kanınızdan hazırlanan büyüme faktörlerinden zengin serumun el derisine enjekte edilmesi sonrası cildin daha genç görünmesi sağlanmaktadır.
  4. Peeling- soyma işlemleri; kimyasal veya mekanik soyma uygulamaları ile el derisinde mevcut yüzeysel lekeler azaltılmaktadır.

Daha önce de bahsettiğim gibi; muayene sonrası ihtiyaçlarınızı belirleyip, gerekli tedavilerden birini ya da kombine bir tedavi paketini öneriyorum.

El gençleştirme amacıyla yapılan tüm bu uygulamalar, muayenehane ortamında lokal anestezi altında rahatlıkla uygulanabilmektedir. Uygulama sonrası hafif düzeyde ağrı, ellerde şişme, morarma olabilmektedir. Tedavinin başarısındaki en önemli kriter uzun vadede güneşin zararlı etkilerinden korunmaktır.

El gençleştirme uygulamalarının tümünün kalıcılığı 1-2 yıldır. Bu süre sonunda uygulamaların tekrarlanması gerekmektedir.